ADİT
  BİYOGRAFİ
 

Noam Chomsky ( 1928)                                      

           1928, Philadelphia doğumlu. Halen Massachusetts Teknoloji Enstitüsü'nde (MIT) Dilbilim ve Felsefe Bölümü'nde profesör olarak akademik çalışmalarını yürütmektedir. 11 Eylül saldırısından üç saat sonra kaleme aldığı, Z Magazine aracılığıyla bütün dünyada okunan yazısının da örneklediği gibi, dünyanın sayılı muhalif aydınlarından olan Noam Chomsky'nin Türkçe'de yayımlanan bazı eserleri şunlardır: Kader Üçgeni (İletişim, 1993), Medya Gerçeği (Tümzamanlar, 1994), Medya Denetimi (Tümzamanlar, 1995), Dünya Düzeni: Eskisi Yenisi (Metis, 2000), Yeni Dünya Düzeninde Yalanlar ve Gerçekler (Mavi Ada, 2000), Dil ve Zihin (Ayraç, 2001), Amerikan Müdahaleciliği (Aram, 2001).

Doğan Aksan 

1929 yılında İzmir'de doğan Doğan Aksan, Ankara Atatürk Lisesini (1948), Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünü (1952) bitirdikten sonra aynı fakültede asistanlığa (1954) atanmıştır. "Yabancı Dillerle Türkçe Arasında Anlam Benzerliği ve Alışverişi" başlıklı çalışmasıyla doktor (1958), "Genel Dilbilim Yönünden Halk Etimolojisi ve Türkçedeki Örnekleri" başlıklı çalışmasıyla doçent (1964), "Anlambilimi ve Türk Anlambilimi" adlı çalışmasıyla profesör (1972) olmuştur.

Doktora çalışmaları öncesinde Alexander von Humbolt bursu ile Bonn Üniversitesi Dilbilim Enstitüsünde (1957-1958) araştırmalar yapan Doğan Aksan, doktora sonrasında (1963) ve doçentlik sonrasında (1967) Frankfurt Üniversitesi Doğu Dilleri Kürsüsünde konuk öğretim üyesi olarak bulunmuş ve Türk dilbilimi dersleri vermiştir.

O yıllarda Türkiye'de dilbilim bölümleri bulunmadığı için Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünü bitirdikten sonra dilbilime yönelen Doğan Aksan, akademik yaşamında Türkoloji ile dilbilimi buluşturmaya çalışmış, böylece dilbilimin Türkiye'de kendi kimliğini kazanmasını sağlamıştır.

Doğan Aksan bir yandan dilbilimin Türkiye'de kendi kimliğini kazanmasını sağlarken bir yandan da yurtdışında Türk dilbilimin tanınması doğrultusunda çaba harcamıştır.

Gerek Türk Dil Kurumu yönetim kurulu üyesi ve dilbilgisi kolu başkanı olarak çeşitli yayınların ve etkinliklerin ortaya konmasında gerekse Ankara Üniversitesinde dilbilimin önce anabilim dalı (1982), sonra bölüm olarak düzenlenmesinde (1991) Doğan Aksan'ın payı büyüktür. Ayrıca her yıl yapılması gelenekselleşmiş olan ulusal dilbilim kurultaylarının toplanması düşüncesini de 1987'de Doğan Aksan ortaya atmış ve bu yolla o tarihten bu yana Türkiye'de dilbilim alanında azımsanmayacak gelişmelere katkıda bulunmuştur.

Yurtdışında ise Sürekli Altaistik Konferansı (Permanent International Altaistic Conference), Uluslararası Onomastik bilimleri Merkezi ve Uluslararası Anadili Eğitimi Örgütü (International Mother Tongue Education Network) kongrelerine katılarak Türk dilbilimin uluslarası düzeyde tanınmasına katkıda bulunmuştur.

Doğan Aksan, gençlik yıllarından bu yana yazın dünyasının da içinde olmuş; şiir, öykü, makale, fıkra ve denemeler yazmıştır. Türkçenin anlatım gücünden yazın ve dilbilimin içiçe oluşundan duyduğu "hazzı" ve coşkuyu yapıtlarına da ustalıkla yansıtmıştır.

1996 yılında Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Dilbilim Bölüm Başkanı olarak emekli oluncaya değin hem kendi kurumundan olan hem de başka üniversitelerden gelen çok sayıda elemanın bilim uzmanlığı ve doktora çalışmalarında danışmanlık yaparak genç adayların yetişmesine yardımcı olmuştur.

Emekli olduktan sonra da Türkoloji ve dilbilimi buluşturan çalışmalar yapmayı bırakmayan Doğan Aksan bu alandaki boşlukları doldurmayı sürdürmektedir ve sürdürecektir.

Doğan Aksan evli ve iki çocuk babasıdır. 

Muharrem Ergin ( 1925)- (06.01.1995)
1925 yılında Azerbaycan'ın Ahıska bölgesinde doğdu.1943 yılında Balıkesir Lisesini ve 1947 yılında İ.Ü.Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nü bitirdi.Bir süre öğretmenlik yaptıktan sonra mezun olduğu bölüme asistan oldu (1951).1963’te doçent, 1971’de profesör oldu.Bölüm başkanlığı yaptı.Dil sahasındaki araştırmaları yanında, Ortadoğu gazetesinde fikir yazıları da yazdı.Aydınlar Ocağı yöneticiliği yapmıştır.6 Ocak 1995 tarihinde öldü.

ESERLERİ

Türk Dil Bilgisi, Osmanlıca Dersleri, Dede Korkut Kitabı,Orhun Abideleri, Azeri Türkçesi, Türkiye’nin Bugünkü Meseleleri, Türklerin Soy Kütüğü (sadeleştirme), Miliyetçiler Birleşiniz, Türk Dili I, II, Kadı Burhaneddin Divanı.
x

HAKKINDA YAZILANLAR

Prof. Dr. Muharrem Ergin
(1923 - 1995)
Prof. Dr. Osman Fikri SERTKAYA

Muharrem Ergin, Haydar Ergin ile Naime (nüfus kaydında Hanım) Ergin’in oğlu olarak 1923‘te Ahıska vilâyetinin Ahılkelek kazasına bağlı Gögye köyünde doğdu. 1920′li yıllarda Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin sınırları içerisinde kalan bu bölgede yaşayan Türkler kendilerine Terekeme veya Karapapak adını vermişlerdir. Ancak Türkiye’de “Mesket Türkleri” adı ile tanınmaktadırlar.

Timur devrinde Semerkand‘dan göçen bu Türkler iki yüzyıl kadar İran’da Sulu düz > Sulduz bölgesinde yaşamışlar sonra Ahıska vilâyetine gelmişlerdir. İşte Muharrem Ergin bu Terekeme Türklerinin beylerini teşkil eden Kemaloğulları adlı bir aileye mensuptur. Osmanlı idaresi bu beyler ailesine fermanla beylik de vermiştir.

Terekeme Türkleri 19. yüzyılın sonlarında kendilerini Türk-Ermeni mücadelesinin içerisinde buldular. Birinci Dünya Savaşı esnasında bu Türk-Ermeni mücadelesi en had safhaya ulaştı ve savaştan sonra sınırlar belirlendiğinde sınırın Sovyet tarafında kalan Terekemeler artık bu topraklarda kalmanın güvenilir ve doğru olmadığını görerek Türkiye’ye göç etmeye karar verdiler.

Daha önceleri kışın Türkiye’de Kars civarında, yazın Ahıska vilâyetinde yaşayan ve hayvancılıkla geçinen Kemaloğulları, küçük Muharrem’in doğumundan üç yıl sonra Türkiye’ye temelli göçü gerçekleştirmişlerdir. Devlet bu beyler ve reayasına Türkiye’de yerleşim bölgesi olarak Muş vilâyetinin Bulanık kazasını seçmiştir. Muharrem Ergin’in sülâlesinin Gögye’den Bulanık’a göçleri bir buçuk yıl kadar sürmüş ve 1926 yılında tamamlanmıştır. Göç eden dört kabile mensubudur. Altı kabilenin mensupları ise orada kalmıştır.

Muharrem Ergin’in aile arasındaki adı Behram-’dır. Yaşlılar onun kendi aralarında Behram diye çağırırlar. Ancak nüfus kaydında adı Muharrem Ergin-’dir.

Ergin ailesi 11 çocuklu kalabalık bir ailedir. Babası Haydar’ın ilk eşi Zöhre’den İbrahim, Mah-yıldız, Celîl, Kamil ve Enver adlı beş çocuğu olmuştur. İbrahim ve kız kardeşi Mahyıldız ailenin Gürcistan’da kalan tarafında yaşadılar. İbrahim Veteriner Profesör oldu. İbrahim ağabeyi ve Mahvılchz ablası vefat etmişlerdir.

Annesi Naime’nin ilk eşi Ali’den Bahri ve Mihriban adlı iki çocuğu vardı. Sonra babası Haydar ile annesi Naime evlendiler ve bu evlilikten de Bahri, Yıldız, Muharrem ve Fahrettin doğdu.

Muharrem Ergin ilk tahsilini Bulanık îlk Okulu’nda yapmıştır. İlk okulu bitirince en yakın yer olan Muş vilâyeti merkezinde orta okul açılmış, böylece Muharrem Ergin orta tahsiline devam etmek fırsatını bulmuştur. Orta okul sıralarında bu sefer lise ihtiyacı hasıl olmuş, Muharrem Ergin bu ihtiyacını da devlet parasız yatılı sınavına girerek karşılamıştır. Sınavı kazanan Muharrem Ergin kendisini Balıkesir Lisesi’nde bulmuştur.

İlk ve orta okulda çok parlak bir öğrencilik hayatı olan Muharrem Ergin Balıkesir Lisesi’nde de kendisini göstermiş ve o zamanlar Millî Eğitim Bakanlığı tarafından bütün Türkiye ölçüsünde hazırlanan İftihar Listesi kitabına girmiştir.

İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümüne kaydolan Ergin, Reşid Rahmeti Arat, Ahmet Caferoğlu, İsmail Hikmet Ertaylan, Ali Nihat Tarlan, Ahmet Hamdi Tanpınar, Mecdut Mansuroğlu, Janos Eckmann, Ahmet Ateş, Abdülkadir Karahan, Mehmet Kaplan gibi hocaların öğretiminde başarılı bir yüksek tahsil hayatı sürdürerek 1946-1947 ders yılında mezun oldu. Bir yıl kadar Boğaziçi Lisesi’nde Türkçe öğretmenliği yaptı. 1950 yılında açılan asistanlık sınavını kazanarak Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’ne asistan oldu.

Muharrem Ergin Türk Dili Kürsüsü’nde Ord. Prof. Dr. Reşid Rahmeti Arat’ın asistanı olarak o sıralarda Vatikan Kütüphanesinde ikinci yazması bulunan Dede Korkut Destanları’nın karşılaştırmalı metni üzerinde doktora çalışmasına başladı. Doktora tezini 1954 yılında tamamladı. İki yıllık askerlik görevinden sonra da doçentlik çalışması olarak Dede Korkut Destanlarının hazırlamış olduğu karşılaştırmalı metninin gramerini ve sözlüğünü hazırladı ve bu çalışması ile 1962 yılında doçent unvanını aldı.

1964 yılının sonlarında Ord. Prof. Dr. Reşid Rahmeti Arat vefat edince Doçent Dr. Muharrem Ergin Eski Türk Dili Kürsüsü’nün başkanı oldu ve bu görevi yaş haddinden emekli olduğu Temmuz 1990′a kadar devam etti.

1964 yılında Özden Ergin ile evlendi. 1965 yılında Ergin çiftinin tek çocukları olan Çağrı dünyaya geldi. Muharrem Ergin 1971 yılında profesörlüğe yükseltildi. Profesörlüğe yükseltilirken biri Orhun Âbideleri diğeri Azeri Türkçesi adlı iki profesörlük takdim tezi sundu.

1986 yılından Temmuz 1990′a kadar Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nün başkanlığını da yürüten Ergin başarılı ve parlak bir akademik hayat geçirmiştir. Türkiye Millî Kültür Vakfı’nın, Boğaziçi Yayın-evi’nin, Aydınlar Ocağı’nın ve Milletler Arası Türkoloji Kongresi’nin üstün hizmet ve şeref armağanları ile taltif edilmiştir.

Prof. Dr. Muharrem Ergin Türkçeyi çok iyi konuşan bir hatiptir. Vurgulaması, tonlaması ve telaffuzu çok iyidir. Muharrem Ergin eser vermiş olan velud bir hocadır. Eserleri Türk dilinin ve kültürünün çeşitli sahalarına aittir. Başta meslekî eserleri gelir.

Meslekî eserlerinin en önde geleni Türk Dil Bilgisi adlı kitabıdır. İlk baskısı 1958 yılında Edebiyat Fakültesi yayınları arasında yapılan bu eserin genişletilmiş ikinci baskısı 1962 yılında yapıldı. Bu ikinci baskıdan yapılan üçüncü baskı ise özellikle SSCB’ye bağlı doğu bloku hocalarının ihtiyaçları için Bulgaristan’da Sofya’da 1967′de “Narodna Prosveta” olarak yayımlanan baskıdır. Yine genişletilen eserin 1972 yılında dördüncü baskısı yapılmıştır.

Türk Dil Bilgisi üniversitelerde yazılan ve okutulan ilk Türk Dil Bilgisi’dir. Bu güne kadar Türkiye üniversitelerinin tümünde okutulan temel kitap olarak 1997 yılına kadar 20′nin üzerinde yayımlanmıştır. Ergin’in bu eseri çeşitli ölçü ve hacimlerde Eğitim Enstitüleri, Yüksek Okullar ve Temel Bilimler Fakülteleri için yine Türk Dil Bilgisi başlığı ile, Lise 1 ve II için Türk Dili başlığı ile, Yaygın Yüksek Öğretim’in kuruluşundan sonra Türkiye Üniversiteleri’nin her bölümünün öğrencilerinin okumaları için Üniversiteler İçin Türk Dili başlığı ile, yayımlanmıştır. Bu sonuncusunun 8. baskısı yapılmıştır.

Ergin’in ikinci meslekî eseri Osmanlıca Dersleri adlı ders kitabıdır. Eski yazının ve Osmanlıcanın üniversitelerde kapısını açan ve mükemmel bir antolojisi de olan Osmanlıca Dersleri, ilk baskısı 1958 yılında olan ve bu güne kadar 8 baskısı yapılan orijinal bir eserdir.

Muharrem Ergin’in ilmî araştırmaları ise Türk dilinin çeşitli saha ve devrelerini inceleyen eserler olarak karşımıza çıkmaktadır.

Eski Türkçe sahasında hazırladığı eseri Orhun Âbideleri adını taşır. 1970′te 100 Temel Eser serisinde ilk baskısı yapılan bu kitapta Köl Tigin, Bilge Kağan ve Tonyukuk yazıtlarının metinleri, tercümeleri, sözlüğü ve tıpkıbasımları yer almaktadır. 27 yıldan beri üniversitelerde ders kitabı olarak da okutulan bu eserin 20 baskısı yapılmıştır.

Çağatay Türkçesi sahasında hazırladığı eseri Ebülgazi Bahadır Han’ın Şecere-i Terâkime adlı eseridir. Bu eser Tercüman 1001 Temel Eser serisinin 33. kitabı olarak 1974 yılında Türklerin Soy Kütüğü başlığı ile yayımlanmıştır.

Azeri Türkçesi sahasındaki ilk eseri Şehriyâr’ın Haydar Baha’ya Selâm I-II adlı iki şiirinin esas alınarak Şehriyâr’a yapılan nazireler ile birlikte Şehriyâr’ın şiirlerinin dil özelliklerinin gösterildiği Azeri Türkçesi adlı kitabıdır. İlk (1971) ve ikinci (1981) baskısı İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi yayınları arasında yapılan bu eserin üçüncü baskısı 1986′da Ebru Yayınevi tarafından yapılmıştır. Bu sahada hazırladığı diğer eseri de İstanbul Edebiyat Fakültesi yayınları arasında yayımlanan Kadı Burhaneddin Divanı‘nın transkripsiyonlu metnidir.

Türkiye Türkçesi sahasında hazırladığı eseri Dede Korkut Kitabı’dır. Ergin Dede Korkut destanlarının karşılaştırmalı metni ile indeksini doktora tezi olarak, gramerini ise doçentlik tezi olarak hazırlamış ve bu eserlerin ilk baskıları Türk Dil Kurumu Yayınları arasında 1958 ve 1963 yıllarında yayımlanmıştır.

Muharrem Ergin hocalığının dışında bir düşünür, bir fikir adamıdır. Türkiye’nin Bugünkü Meseleleri adlı dört baskısı yapılan eseri Ziya Gökalp‘ten sonra bu sahada yazılmış en muhteşem eserdir.

Ergin’in diğer fikir eserleri arasında Sovyet Emperyalizmi, Balkanlar ve Türkiye (İstanbul 1974) ve Türkiye’yi Bu Güne Getiren Tarihi Seyir (Ankara, 1986) adlı eserlerini zikredebiliriz.

Onun gözlerden uzak kalan bir büyük eseri de 1945 ile 1988 yılları arasında yazdığı 200′den fazla ilmî ve siyasî makaledir. Çeşitli dergiler ile Orta Doğu gazetesindeki yorumları Milliyetçiler Korkmayınız, Birleşiniz (Ankara 1976) adı ile yayımlanmıştır.

Ergin’in ilmî yorumları genellikle üniversite dergileri dışında Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü’nün aylık organı olan Türk Kültürü dergisinde görülür. İlim politikasını genellikle Aydınlar Ocağı’ndaki çalışmalarında yapmış, siyasî yorumlarını ise Orta Doğu gazetesinde yayımlamıştır.

45 yılı aşan ilim hayatında bir çok üniversite hocası yetiştiren Ergin’in büyük bir hizmeti de Türkiye liselerindeki dil ve edebiyat öğretmenleridir. Bu gruba onun yazı, konferans, panel, seminer, sempozyum, kollokyum ve kongrelerdeki görüşlerinden faydalanan, başka bir söyleyişle Muharrem Ergin pınarından doyasıya, kana kana bilgi içen her yaştaki bir milliyetçiler ordusunu da ilâve etmek gerekiyor.

Ergin Türk milliyetçisi, Türk kültürcüsüdür. Türklüğü daima bölünmez bir bütün olarak görmüştür. Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü’nün kuruluşunda ve gelişmesinde büyük emeği geçmiştir. Ergin teşkilatçıdır, yönlendiricidir, idarecidir, liderdir. Bulunduğu grupta derhal fark edilen bir şahsiyete, müthiş bir ikna kabiliyetine sahiptir. Demirel hükümetine 100 Temel Eser serisini kabul ettiren kişilerin başında gelir. Zaten 100 Temel Eser serisi Ergin’in Dede Korkut hikayelerinin Türkiye Türkçesi tercümesi cildi ile başlamıştır.

Yine onun Türk Mûsikisi Devlet Konservatuarının kuruluşunda devrin siyasî ekibine yaptığı olumlu telkinler ile bu müstesna müessese Türk milletine kazandırılmıştır.

Ergin Milletler Arası ve Millî kongreleri, kol-lokyumları ile Türkoloji ilminin bir ilim disiplini olarak Türkiye’de ve dünyada tanınmasında çok gayret göstermiş, bu müesseseler onun Genel Sekreterliği zamanında kökleşmiş ve gelenekleşmiştir.
Muharrem Ergin 6 Ocak 1995 Cuma günü öğleden sonra dört civarında evinde vefat etti. 9 Ocak 1995 Pazartesi günü saat 11.00′de İstanbul Üniversitesi Merkez Binası’nda akademik tören yapıldı ve Muharrem Ergin’in eller üzerinde Beyazıt Camii’ne taşınan cenazesi kılınan öğle namazından sonra Hasdal Mezarlığında toprağa verildi.

Eserleri
Türk Dil Bilgisi
Osmanlıca Dersleri
Dede Korkut Kitabı
Orhun Abideleri
Azeri Türkçesi
Türkiye’nin Bugünkü Meseleleri
Türklerin Soy Kütüğü (sadeleştirme)
Milliyetçiler Birleşiniz
Türk Dili 1 - 2
Kadı Burhaneddin Divanı

Prof. Dr. Aydın Köksal (1940 - .... )

1940'ta İstanbul'da doğdu. Galatasaray Lisesini birincilikle bitirdikten sonra, Fransa'da INSA de Lyon'dan Elektronik Y.Müh. diploması aldı (1964). Bilişimsel Dilbilim dalında Bilim Doktoru (1975, HÜ), Bilgisayar Bilimleri Mühendisliği dalında Üniversite Doçenti (1980, HÜ), Bilgisayar Yazılımı ana bilim dalında Profesör oldu (1991, GÜ).

Hacettepe Üniversitesi'nin kuruluş çalışmalarına katıldı (1967), HÜ Bilgi İşlem Merkezi'ni kurdu ve yönetti (1967-1980). Türkiye Bilişim Derneği'ni kurdu (1971) ve yönetti (1971-75; 1981-87); Bilişim dergisini yayınladı (1972-87); bu derginin yayın kurulu üyeliğini 1996'ya değin sürdürdü. Bilgisayar, bilgi işlem, yazılım, donanım, bilişim vb. Türkçe bilişim terimlerini geliştirdi (yaklaşık 2.500 yeni sözcük). Üniversitelerarası Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Projesini Bilgi İşlem Birim Başkanı olarak örgütledi ve yönetti (1974-80); ÖSYM Bilgi İşlem Merkezi'nin kuruluşunu gerçekleştirdi (1976). HÜ Bilişim Enstitüsü'nün kurulmasını sağlayarak (1973), Bilgisayar Mühendisliği dalında Türkiye'nin ilk Doktora Programı'nı başlattı (1974). HÜ Bilgisayar Mühendisliği Bölümü'nü, yine bu alanda Türkiye'de açılan ilk bölüm olarak kurdu (1977); bu bölümün başkanlığını yaptı (1980-85)

Kamu İktisadi Kuruluşlarını Yeniden Düzenleme Komisyonu Bilişim Altkomisyonu üyeliği (1971); DPT Elektronik Bilgi İşlem Sürekli Özel Uzmanlık Kurulu üyeliği (1975-86) ve Başkanlığı (1977-78) yaptı; Başbakanlık Danışmanlığı'nda (Devlet Durum Merkezi) bulundu (1981-82). Türk Dil Kurumu üyeliğine (1975) ve Yönetim Kurulu üyeliğine seçildi (1982-83). TÜBİTAK Bilim Adamı Yetiştirme Grubu Yürütme Kurulu üyeliğine seçildi (1984-87). Dil Derneği'nin kurucu üyeliğini ve Genel Yazmanlığı'nı yaptı (1987-88); bu derneğin yönetim kurulu üyeliğini 1992'ye kadar sürdürdü. Birleşmiş Milletler, UNESCO, SPIN, OECD, IFIP vb. uluslararası örgütlerde, yurt dışında Türkiye'yi 22 kez temsil etti. 

Bir mühendis olarak, özellikle bilişim teknikbiliminin ekonomik ve toplumsal kalkınmada en etkin bir araç olarak kullanılabileceğine inanan Köksal, Türk toplumunun "çağdaş bir bilişim toplumu"na dönüşmesi doğrultusunda sivil toplum örgütleri çerçevesinde yoğun çaba gösteregelmiştir. Üye olduğu dernekler şunlardır: Türkiye Bilişim Derneği (TBD), Türkiye Bilgi İşlem Sanayicileri Derneği TÜBİSAD), Türkiye Bilişim Vakfı, Atatürkçü Düşünce Derneği, Dil Derneği, Türk-Fransız Mühendisleri Dostluk Derneği, Türk-Japon Dostluk Derneği, Ankara Galatasaraylılar Birliği, Galatasaray Spor Kulübü, Ankara Tenis Kulübü.
Kazandığı ödüller olarak (a) 1979'da Prof. Dr. Tarık Özker ile paylaştığı, Tüm Öğretim Üyeleri Derneği (TÜMÖD) Dr. Necdet Bulut Fen ve Mühendislik Ödülü: Bilgisayar Mühendisliğinin Türkiye'de bir bilim dalı olarak örgütlenmesi, bilişim sözcüklerinin Türkçeye kazandırılması, DPT Bilgi İşlem Özel Uzmanlık Kurulunda bilgisayarların Türkiye'de planlı ve etkin kullanımı doğrultusundaki çalışmaları, TBD kurucusu olarak bilişim mesleğini örgütlemesi dolayısıyla; (b) 1980'de Türk Dil Kurumu (TDK) Deneme ve İnceleme Ödülü: "Dil İle Ekin" yapıtı dolayısıyla; (c) 1996'da, ilk kez tanımlandığı yıl, TBD-TÜBİSAD Yaşam Boyu Hizmet Ödülü; (ç) 1996'da Türkiye Döküm Sanayicileri Derneği (TÜDÖKSAD) Onur Üyeliği: "Cumhuriyetimizin geleceği Türk gençliğinin eğitiminde ve bilim çağının Türkiye'de yapılanmasında gösterdiği üstün gayret ve başarılardan dolayı"; (d) 2003'te TBD Onursal Başkanlığı kendisine verilmiştir.

 

Şimdi, 1985'ten beri, üniversiteden kendi isteğiyle ayrılarak kurduğu danışmanlık kurumu ve yazılımevi olan Bilişim Ltd'i yönetmekte, Türk ulusal yazılım endüstrisinin gelişmesine katkıda bulunmaya çalışmaktadır.
180'i aşkın yayını bulunan Dr. Aydın Köksal iyi düzeyde İngilizce, Fransızca, İtalyanca bilir, Almanca ve İspanyolca teknik belgeler üzerinde de çalışma yapabilir.Prof. Dr. Gülden Köksal ile evlidir (1967).

 

 
  Bugün 1 ziyaretçi (1 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol